25 Şubat 2012 Cumartesi

Çöküş

Fenerbahçe camiası gerek saha içi gerek saha dışında iyi bir dönem geçirmiyor. Haklı sebepler, kulübe karşı yapılan yargısız infazlar,komik adli kararlar vs. çok yıprattı takımı bunu bütün branşlardaki performans düşüklüğünden gözleyebiliyoruz. Fakat bir gerçek var ki sezon başında da bu olaylar vardı ve bu takım bir karakter ortaya koymuş, ayakta duruyordu. Sezon başında da deplasman maçları vardı ama böyle bir oyun kesinlikle yoktu.

Maçın yaklaşık yarım saatlik dilimi ortasahaya sıkıştı, iki takım da birbirilerini denediler. İleri çıkmaların ardından kaptırılan topların hepsi son haftalarda sıkıntı yaratıyor. Özellikle defans hattı uzun bir süredir yerlerde. Hücum etkisiz de olsa Fenerbahçe bir şekilde golü bulmayı biliyor ama esas sıkıntı defans ve ona yardım etmeyen orta saha oyuncularında. Bekir bu takımın ilk 11 oyuncusu olamaz bunu görmemiz için artık kaç hata daha yapması gerekiyor bilmiyorum. Geçen hafta kazanılan Sivas maçında da birçok defansif hata göze çarpmıştı. Eskişehir önde basarak Fenerbahçe'nin ortasahadaki pas organizasyonlarına izin vermedi. Stoch sakatlık dönüşü iyi değildi. Mehmet Topuz yine kötüydü.

Alex'in markaj altında kalması hücumda da etkisiz olmasına sebep oldu. Yenilen ikinci gol ise tamamen amatörlük. Geçen seneki takımla bu sezonki takımın en önemli farkı defans ve mantelite. Lugano ve Andre Santos'un takımdan ayrılışı ve yerlerinin dolmaması çok büyük etken. Takımda ayakta kalan oyuncular Alex-Sow ve Gökhan idi. İkinci yarıda yine değişen birşey yoktu, verilen pozisyonlar ve hücumdaki etkisizlik olduğu gibi duruyordu.

Hakem Halis Özkahya da maçı resmen katletti. Yenilgi ve kötü futbola bir mazaret olamaz ama hakemlik performansı "0" dı. Caner'in atılmadan önceki pozsiyonda ikinci sarıdan Eskişehirli oyuncuyu atsa iş buralara gelmeyecekti.  Eskişehir iyi bir oyunla çok da zorlanmadan Fenerbahçe'ye bir deplasman mağlubiyeti daha hediye etti. Çözüm ne olabilir peki ? İnanın cevabı yok bunun çünkü sorun oyuncularda ve gösterilen karakterde. 3 Temmuz ve sonrasındaki olaylar elbette etkiledi ama oyuncular ve hoca da bunun arkasına sığınmaya başladı gibi geliyor bana. Aziz Yıldırım'ın takımın başında olmayışı oyuncuların da yönetimin de bu düzene ayak uydurmasına yol açıyor.
Haftaya Gençlerbirliği maçı zor maçlardan biri olacak umarım iyi bir oyunla iyi bir sonuç gelir...

Mert Öztürk

18 Şubat 2012 Cumartesi

Karanlık Ve Aydınlık

Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadyumu  yine tarihi bir geceye ev sahipliği yaptı. Tff'nin yeni sezonda başlattığı uygulama ile seyircisiz oynama cezası alan takımlar bundan sonra  boş tribünlere değil, kadın ve çocuk taraftarların karşısında oynayacaktı. Bunun bir örneğini sene başındaki Manisa maçında görmüştük. Bu sefer hava soğuktu ve açıkçası Fenerbahçe için de işler pek yolunda gitmiyordu buna rağmen 43.000 gibi bir rakam yakalandı ki dünyada eşi benzeri yok daha önce.

Sivasspor takım yapısı ve taktiksel anlamda hücuma çok yatkın bir takım, Fenerbahçe ise düzensiz bir grafik çiziyordu bu nedenle bol gollü ve zevkli bir karşılaşma izleyeceğimizi tahmin ediyorduk. Maçın sonunda eminim ki tüm seyredenler futbola tam anlamıyla doymuşlardır. Maça iyi başlayan taraf Fenerbahçe Emre ile de golü buldu. Fakat bu sezon ortaya çıkan bir sorun yine baş gösterdi. Fenerbahçe skor avantajını yakaladığı andan itibaren geriye yaslanıyor bunda bir problem yok geçen sene de aynısı uygulanıyordu ama geçen sene skor korunabiliyordu bu sene tam tersi öne geçilen birçok maçta gol yenildi. Sivas yaslanan Fenerbahçe'ye kanatları kullanarak golleri buldu ve devreyi önde kapadı. Maçın ilk yarısı Fenerbahçe adına "Karanlık" kısımdı.

İkinci yarının başlamasıyla önde basan, pas alışverişlerini iyi yapan ve golü arayan bir Fenerbahçe çıktı karşımıza. Golü ararken de arka alanda tam Sivasspor'un istediği oyun tarzı olan büyük boşluklar ortaya çıkıyordu. Maçın kırılma anı ise Pedriel'in boş kaleye topu sokamaması oldu. Hemen ardından kaptan Alex sahneye çıktı ve süper bir vuruşla beraberliği getirdi takımına. Sivasspor moral olarak çökerken Fenerbahçe moral açısında zirve yaptı ve hemen ardından Moussa Sow'un büyük emeğinin olduğu golü buldu. Bu dakikadan sonra oyun olarak iyice rahatladı ve maçı kontrolü altına aldı. Emre'nin ikinci golü ve skoru 4-2 yapışı işin "kaymak" kısmı oldu. Maçın ikinci yarısı da Fenerbahçe için Aydınlığa çıkış noktasıydı.

Fenerbahçe düzensiz grafiğine devam ediyor, kendi sahasında tam 2 yıldır yenilmezken bu sezon deplasman maçlarında tel tel dökülüyor. Haftaya Eskişehir deplasmanı var tam bir belirsizlik bizi bekliyor, ama bu maçın milat olup artık deplasmanlarda maç kazanılması gerekiyor.

Mert Öztürk