9 Eylül 2012 Pazar

Dirk Kuyt #11


   Bir önceki yazıda Fenerbahçe'nin yeni transferi Meireles'i tanıtmıştık, sıra diğer bir isim Dirk Kuyt'ta. 11 Eylül 1980 yılında bir balıkçı kasabası olan Katwijk Aan Zee'de dünyaya geldi. 1998 yılında Utrecht takımıyla profesyonelliğe adım atan Kuyt burada 5 yıl forma giyerek son sezonu olan 2003 yılında ülkesinde "Altın Ayakkabı" ödülünü kazandı. Daha sonra transfer olduğu Feyenoord takımında çıktığı 101 maçta 71 gol atan Kuyt için Premier Lig yolu gözüktü. Kuyt 2006 yazında Liverpool'a transfer olarak burada 6 sezonluk müthiş bir istikrar yakaladı. Hollanda liginde oynadığı gibi bol gollü sezonlar geçirmese de takımının Şampiyonlar Ligin'de finale çıkmasında etkili olurken 2-1 kaybedilen maçta tek golün sahibi idi. Kuyt 6 sezonluk Liverpool serüveninde 276 maçta 71 gol attı ve ardından istikameti İstanbul'a yani Fenerbahçe'ye çevrildi.


  Dirk Kuyt'un oyun anlayışını anlatmak aslında çok kolay. Bitmek bilmeyen enerjisi ve saha içinde sürekli haraketli oluşu ile adeta izleyen bizlerin bile başı dönebiliyor.  Lakabanın "Duracell"  olması  bu yazdığımı destekler nitelikte. Çok iyi bir tekniği olmamasına rağmen çalışkanlığı ile bu açığı kapatıyor. Hollanda liginde oynarken forvet bölgesinin merkezinde oynayan Kuyt, Premier lige göre daha skora dayalı bir oyun sergilemişti. Liverpool'a ayak basmasıyla birlikte hocası Benitez tarafından sağ kanada çekilen Kuyt ilk sezonda 14 gol atarak aslında "ben bir golcüyüm" diyordu. Saha içinde sürekli yer değiştiren bazen sağ kanat bazen forvet ve bazen çizgiden top çıkaran bir Kuyt vardı. Hollanda milli takımında sol kanatta uzun bir süre oynadı ve son Avrupa şampiyonasında az forma şansı bulmasına rağmen sağ bekte izlediğimiz zamanlar bile oldu. Vasat üstü bir son vuruş yeteneği olan Kuyt daha çok fırsatçı diyebiliriz. Öyle ki Liverpool formasıyla attığı 71 golün 21'i kaleci veya direkten dönen topların tamamlanması şeklinde. Bütün bu yukarıda saydığımız özellikleri bir yana benim açımdan en değerli olan özelliği "iş ahlakı". Kuyt 6 sezon oynadığı Liverpool'da sadece 6 defa antreman kaçırarak bir istikrar abidesi olduğunu gösteriyor. Bunun yanında İngiliz medyasından birinin "Bir forvet oyuncusu olarak neden bu kadar koşuyorsun ?" sorusuna " Çocukken babam saatlerce balık temizler buna karşılık az bir para kazanırdı. Ben hayatımda en  sevdiğim işi yapıyorum ve bana milyon dolarlar veriyorlar. Neden daha fazla koşmayayım ? " verdiği bu cevap aslında her şeyi özetleyen cümle. Öyle ki bana göre Kuyt'un 1.sınıf bir futbolcu olmasında emeği çok fazla olan Rafa Benitez onun için kalede bile oynatırım sözüyle Kuyt'un ne kadar uyumlu bir futbolcu  olduğunu anlatıyor.


   Peki Kuyt Fenerbahçe'de bugüne kadar ne yaptı  ve gelecekte ne yapar? Kuyt aslında hepimizi şaşırttı. Çünkü ülkemize gelen yabancı oyuncuların uyum süreçleri oldukça sancılı ve uzun geçer. Fakat Kuyt belkide yukarıda anlatmaya çalıştığım iş ahlakı ve profesyonelliği ile bu süreyi sıfıra indirdi, hatta takımın sallandığı anlarda liderlik rolünü üstlenerek takımı ayakta tutan bir parça oldu. Transfer olurken kafadaki planlarda sağ kanat olarak düşünülen Kuyt henüz çok kısa olan Fenerbahçe kariyerinde Hollanda'daki performansını hatırladı ve son  6 maçta 6 gole imza attı. Hem Krasic transferi hem de Sow'un yokluğunda forvette gösterdiği başarılı oyun onu ileri ikiliden biri olarak izlememize sebep olacak gibi duruyor. Kocaman'ın kafasındaki oyun planı çerçevesinde 4-4-2 sisteminde Sow ile birlikte oynayacak olan Kuyt Sow'un da performansını arttıracak aynı zamanda önde basmasıyla rakip takımın kolay çıkmasını da engelleyecektir. Futbolda öngörü yapmak kahincilik oynamak gibidir ama bu formuyla devam ederse 15+ gol sınırına yaklaşacağını tahmin ediyorum. Umarım Kuyt golleri ile taraftarı mest etmeye devam eder. Diğer transferlerimiz ve maç yazılarıyla tekrardan görüşmek dileğiyle...

Mert Öztürk



    Dirk Kuyt'un Liverpool kariyerinden esintiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder