Fenerbahçe'nin maçları normal bir şekilde başlamıyor. Ya bir kırmızı kart ya bir kaleci hatası golü veya bugünkü penaltı. Son zamanlarda maçın ilk 10 dakikalık periyotları hep ilginç şeyler çıkardı karşımıza. Maç böyle ilginçliklerle başlarsa geri kalan büyük kısmı da etkileniyor tabi. Bugün de maça aleyhine verilen haklı bir penaltı ile 1-0 yenik durumda başladı maça Fenerbahçe. Futbolda teknik adamlar veya futbolculara gol ne zaman gelsin diye sorsak çoğunluğu ilk 10 dakikada gelmesini istemez. Çünkü kendi oyun planları da alt üst olur.
Yenilen golün ardından şuursuzca bir oyun oynandı maçın büyük kısmında. Bu durumda haklı sebepler var, futbolcuların üstünde Kadıköy'de kaybedilen puanlar ve artık kayıpsız devam etme zorunluluğu büyük bir baskı yaratmış ki zaman zaman saçmalamalar yaşandı. Sivas maçındaki duruma doğru yöneliyordu maç dakikalar geçtikçe. Organize veya yoğun paslaşma ile hazırlanmış atak sayısı yok denecek kadar azdı. Özellikle ilk 55 dakika boşa geçti diyebiliriz. Rakip sahada oynamana rağmen net gol pozisyonun yoksa bir yanlış vardır demek daha doğru olur. Maçın kaderi aynı Sivas gibi gitse de bir farkı vardı oyuncular bu akşam maçı gerçekten istediler.
Maçın teknik-taktik yönünü anlatmak zor çünkü genelde rakip yarısahada ve şuursuz ataklarla geçti maç. Fakat kader anı diyebileceğimiz Sow-Stoch, Topal-Cristian değişiklikleri maçı getirdi Fenerbahçe'ye. Kasımpaşa ise erken golü bulmasının ardından korumak adına kontra atak bile düşünmedi maç boyu. Stoch malesef Fenerbahçe kariyerini bitirdi diyebilirim artık. Kafasında top oynamaya dair hiçbir şey yok. İnsan hep ümitleniyor ama oynayabilecek seviyede değil. Meireles ise yaşadığı bolca gel git sonucu hafif toparlanmış gibi gözüktü. Hırslı ve mücadeleci oyunu ilerki günler için umut olabilir. Emre-Kuyt ve Gökhan üçlüsünün ekstra oyunları skoru getirdi diyebiliriz. Burada hakem konuşmak adetim değil ama topun oynanma süresinin ne kadar olduğunu ciddi anlamda merak ediyorum. Sürekli düdük çalarak maç yönetilmez. Ernst ve Djalma'nın da kırmızı kartları es geçildi. Kısacası maçı yönetemedi.
Şimdi oynanacak bir Beşiktaş derbisi var haftaya. Ligin dönüm noktası diyebilirim. Fenerbahçe kazanırsa çok net havaya girer ve son maça kadar götürür olur olmaz orası ayrı bir konu. Ayrıca gelecek galibiyet sonucu Beşiktaş için 2. olma fırsatı da ortadan kaybolur. Son maçlardaki istek ve oynama çabası gelirse ben rakip takımın eksiklerinden dolayı kolay geçileceğini düşünüyorum. Beşiktaş baş ve baş altı takımlara karşı iyi oynayamıyor yıllardır. Blogu tekrar aktif ettiğimden beri galibiyet serisi yakaladık umarım bozulmaz maşallah diyelim. Görüşmek üzere...
Mert Öztürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder